TÜRKİYE'DEKİ KURAKLIK TEHLİKESİNE KARŞI TÜRKİYE İSRAFI ÖNLEME VAKFI TASARRUF TEDBİRLERİNİ AÇIKLADI
Göl, baraj, akarsu ve yeraltı suyu gibi temiz su kaynaklarının korunması, kuraklığın etkisinin azaltılması, kirletici kaynakların azaltılması ve iyileştirilmesi; bu kaynakların evde, işyerinde, tarımda ve sanayide akıllı kullanılmasına bağlıdır.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül “Sularımızı verimli ve doğru kullanmak geleceğimizi korumaktır. Su tasarrufu, suya olan talebi azaltmak için en uygun maliyetli ve en çevreci yoldur.”
Bireysel olarak yapılan israflar içerisinde, su israfı değerlendirildiğinde; damlaya damlaya akan bir musluk, yılda 3 metreküplük su kaybına sebep olmaktadır. Bunun her konuta maliyeti yaklaşık 6 bin lira civarındadır. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konuttan sadece %10’unda böyle bir durum olduğunda, oluşan israf yaklaşık 11 milyar liradır.
Bir kişinin günde iki kez 1 dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden olmaktadır. Bunu, nüfusumuzun %20’sinin yaptığını tahmin ettiğimizde, ülkemizin toplam kaynak kaybı yaklaşık 13 milyar lira olmuş oluyor. Dört kişilik bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarrufu sağlanmaktadır.
Akgül; “Nehir kenarında olsak dahi suyu israf etmeden kullanmalıyız. Çünkü suyun alternatifi yok. Suyumuzu koruyalım ve tasarruflu kullanalım.”
Türkiye'deki Kuraklık Tehlikesine Karşı Tasarruf Tedbirleri
Su tasarruf bilincinin geliştirilebilmesi için günlük alışkanlıkların değiştirilmesi gerekir. Basit ama oldukça etkili olan bu yöntemler ile evlerinizde su tüketimi konusunda tasarruf sağlayın, kuraklığın engellenmesine destek verebilirsiniz. Su tesisatınızı düzenli olarak kontrol ettirebilirsiniz. Böylece muhtemel bir sorunda su kaybını önlemiş olursunuz. Su kaynaklarının git gide azalması sonucu, kuraklık önemli bir sorun haline geldi. Bilinçli tüketimle hem tasarruf sağlamak hem de enerji kaynaklarını korumak mümkün.
➢ Musluklar
Ellerinizi yıkarken, dişlerinizi fırçalarken, tras olurken muslukları açık bırakmayın. Çevirmeli musluk yerine kullanımı daha kolay olan “aç kapa” musluklar kullanın. Açık bıraktığımız musluklardan boşa akan su, yılda ortalama 12 tondur.
Musluklarınız su damlatıyorsa, mutlaka tamir ettirin. Damlayan musluklar günde 30-200 litre suyun ziyan olmasına sebep olur.
Musluk Başlıklarının Su Tasarrufuna Etkisi
Musluklarınızın altına suyun birikebileceği kaplar koyun.
Dişinizi fırçalarken suyu kapatırsanız, 4 kişilik bir ailede ayda 160 damacana su yani 3040 litre su tasarrufu yapabilirsiniz.
Dış fırçalama ortalama 3 dakika süre alır. Eğer musluk açık bırakılırsa her fırçalama esnasında ortalama 15 litre suyu israf etmiş olursunuz. Günde iki defa diş fırçalanırsa yılda 10.950 litre su tüketirsiniz. 1 yıl boyunca, günde 2 kez, 3 dakika suyu kapatmadan dişlerinizi fırçaladığınızda, bir ailenin 2 yıllık mutfak suyu ihtiyacını boşa akıtmış oluyorsunuz.
Muslukların su damlatmasını önleyiniz. Dakikada 50-100 damla su akıtan bir musluktan, ayda 750-1500 litre suyun israf edildiğini unutmayınız.
Suyu çeşmeden içen yerlerde, boruda ısınan su sebebiyle genellikle soğuyuncaya kadar boşa akıtılır. Suyu boşa akıtmak yerine, soğutmak için buz kullanın.
Armatür satın alırken, su tasarrufu sağlayıcı özelliği olup olmadığını araştırın.
Sıcak su borularını yalıtkan malzemeyle kaplayın. Boruların ısınmasını beklerken musluğu açıp suyu ziyan etmemiş olursunuz.
Mutfak
Evde harcanan suyun % 10’u mutfakta kullanılır. Pişirme, temizleme, yıkama ve içme amaçlı su kullanımında birkaç noktaya dikkat ederek harcamanızı kısabilirsiniz.
Kaynattığınız yumurtaların sularını atmayın. Çiçekleriniz bu suyu çok seveceklerdir. Onlar için kalsiyum kaynağıdır.
Direkt akan musluk suyu ile kaplarınızı durulamayınız. Böylece günde, 30-60 litre su tasarruf edilmiş olur.
Sebze ve meyvelerinizi akarsuyun altında yıkamak yerine, bir kabın içinde yıkayın. Yıkama sularını daha sonra çiçeklerinizi sulamak için tekrar kullanın.
Sebze ve meyveleri açık musluk altında yıkarsak gereksiz yere yılda 18 ton su harcamış oluruz. Bunun yerine bir kapta veya lavaboyu tıkayarak su doldurup içine de sirke dökersek hem daha az su harcamış oluruz hem de sebze ve meyvelerin üzerinde olan kimyasallardan kurtulmuş oluruz.
Ispanak, semizotu, pazı gibi yeşil yapraklı sebzeleri ayıkladıktan sonra, ilk yıkama suyuna sirke koyarsanız daha kolay temizlenir.
Dolu bir bulaşık makinesi bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Aynı bulaşığı elde yıkarsanız, ortalama 100 litre su harcarsınız. Bu da bir yılda ortalama 40 ton suyu kurtarmanız demektir.
Bulaşık makinalarındaki sıcaklığı 1 derece düşürmek bile % 6 oranında yakıt tasarrufu sağlamaktadır.
Elde bulaşık yıkarken, mümkün olan en az miktarda deterjan kullanın. Daha az deterjanı durulamak daha kolaydır. Deterjan yerine doğal ürünler kullanmak çevre için daha iyidir.
Bulaşıklarınızı elle yıkamak zorunda kalırsanız eğer, durulamak için doğrudan çeşmeden akarsu kullanmayınız.
Önce leğende köpüğü akıttıktan sonra suyunuzu kısık seviyede açınız ve durulayınız. Durulamaya ara verdiğiniz durumlarda suyunuzu kapatmayı ihmal etmeyiniz.
Musluğun altına yıkadığınız tabakları üst üste koyduktan sonra durulamaya başlayın. Daha az suyla temizleyebilirsiniz.
Elde yıkadığınızda, bulaşık durulama suyunuzu biriktirip tuvaletlere dökmek için kullanabilirsiniz.
Bulaşık makinenizi tamamen dolduğunda çalıştırın.
Sebze haşlarken üstlerini kapatacak kadar su kullanın ve tencerenin kapağını kapalı tutun. Hem sebzeleriniz daha çabuk pişer, hem de enerji tasarrufu yapabilirsiniz.
Makarna ve sebze haşlama sularını dökmeyin, çorbalarınızda kullanabilirsiniz.
Donmuş yiyeceklerin buzunun çözülmesi için, akarsuyun altına tutmayın. Kullanmadan bir gece önce buzdolabında çözülmeye bırakın. Daha sağlıklı bir yolu tercih etmiş olursunuz.
Sıcak su borularını yalıtkan malzemeyle kaplayın. Boruların ısınmasını beklerken, musluğu açıp suyu ziyan etmemiş olursunuz.
Sıcak su tertibatını da termostat ayarının çok yüksek olmamasına özen gösterin. Aşırı derecede ısınmış suyu soğuk suyla ılıtmaya çalışmak israftır.
Çamaşır
Evde harcadığımız suyun % 15-20’si çamaşır yıkamak için kullanılır. Çamaşır için sadece su değil, enerji ve deterjan da harcanır.
Klasik çamaşır ve bulaşık makineleri bir defada ortalama 40 litre su tüketirler. Çamaşır ve bulaşık makinesini tam dolumda çalıştırınız. Çamaşır makinesini çalıştırırken kısa programları tercih edebiliriz.
Çamaşır makinesi her yıkamada 176 litre su harcar. Bu yüzden tam makine dolmadan çamaşır makinasını çalıştırmanız gereksiz su harcaması demektir. Haftada bir kez gereksiz kullanmayı önlersek, yılda 9 ton suyu kurtarmış olursunuz.
Çamaşır makinenizi tamamen dolduğunda çalıştırın. Bu şekilde, her yıkamada 10 litreye kadar su tasarruf edebilirsiniz.
Koyu renkleri düşük sıcaklıklarda yıkamak hem enerji ve su tasarrufu yapar, hem de giysilerinizin ömrünü uzatır.
Elde çamaşır yıkarken, aynı suda önce beyazları, sonra renklileri yıkayabilirsiniz.
Çamaşırdan arta kalan suyu yerleri silmek veya tuvaletlerinize dökmek için kullanabilirsiniz.
➢ Banyo
Evde en çok su banyoda harcanır. Günlük harcamanızın % 40’ı banyodadır.
Banyo yaparken küvet doldurmak yerine duş alarak su tüketimini %25 azaltabilirsiniz. Duş alarak 40-60 litre su tüketirken, küvet ile banyo yaparak 120-150 litre gibi bir su tüketimi söz konusu olacaktır.
Duşunuzun süresini azalttığınız her dakika başına ayda 570 litre su tasarrufu edersiniz. Bu 30 damacana su demek!
Dört kişinin bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarrufu sağlanmaktadır.
Banyo yaparken debisi ayarlanabilir tasarruflu duş başlığı kullanın. Bu duş başlığı dakikada en fazla 9-12 litre su tüketirken, diğer başlıklar 25-30 litre su tüketir.
Duş alırken su tasarrufunun en kolay yolu, suyu tasarruflu kullanan duş başlığı kullanmaktır. 6 dakika duş yaptığınızda, tasarruflu duş başlığıyla her duş almada 50 litreye kadar daha az su harcamış olursunuz.
Uzun banyo ve duş keyfinizi bir kere daha düşünün. Duş sürenizi 1 dakika azaltmanız yılda 5 ton su tasarrufu yapmanız demektir. Su tazyikini çoğaltan ekonomik duş başlıklarını kullanırsanız daha az su kullanmış olursunuz. Sabunlanırken suyu açık bırakmanız faturanızı yarı yarıya artıracaktır unutmayın. Sıcak su gelene kadar boşa akan soğuk suları biriktirerek evde çiçek sulamada, balkon yıkamada kullanabiliriz.
Banyo suyunun ısınmasını beklerken, akıtılan suyu bir kovaya doldurun.
Yıkanırken, küveti doldurmayı değil, duş yapmayı tercih edin.
Küvette yıkanmak isterseniz, sadece yarısını doldurun.
Küvetinizi, suyun sıcaklığını kontrol ederek doldurun. Sıcak suyu sonradan ılıtmak su ziyanına yol açar.
Küveti doldurarak banyo yapmak ortalama 180 litre su harcamanıza neden olur. Uzun banyolar yerine kısa duşları tercih ederek %50 ile 80 arası su tasarrufu sağlayabilirsiniz.
Banyo suyunuzun akıp gitmesine izin vermeyin. Bu suyu araba yıkamak veya tuvalete dökmek için kullanabilirsiniz.
Daha kısa süre duş yapın. Yıkanma sürenizi sabunlanma, yıkanma ve durulanma ile sınırlayın. Tuvaletinizi çöp kutusu gibi kullanarak elinize geçenleri atmayın. Gereksiz yere sifonu çekmeyin.
Dişlerinizi fırçalarken, yüzünüzü yıkarken suyu akar vaziyette bırakmayın. Bu şekilde günde 6 litreye kadar sudan tasarruf edebilirsiniz.
Bir kişinin günde iki kez 1 dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden olmaktadır.
Tıraş olurken ve yüz sabunlarken, musluğu kapalı tutarak günde 15-35 litre su tasarruf edebilirsiniz.
Tuvaletler
Evlerde, banyo ve tuvalette tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun %70’ini oluşturmaktadır.
Tuvalet sifonları en çok su israfı yapılan yerlerden birisidir.
Çift kademeli rezervuar sistemleri almayı tercih edin. Bu sistemde iki seçenek vardır; yarım rezervuar sıvı atıklar için, tam rezervuar ise katı atıklar için.
Tuvalet rezervuarı (su deposu) 16 litrelik ise, 4 kişilik bir aile tuvalette ayda 7 ton su tüketir. 16 litre yerine, 8 litrelik tuvalet rezervuarıyla ayda 3,5 ton su tasarrufu edebilirsiniz. Bu bakımdan, tuvalet sifonlarınızı gerekmedikçe çekmeyiniz.
Bir tuvaletteki su kullanımını azaltmanın en basit yolu yıkama hacmini azaltmaktır. Tuvaletlerin klasik rezervuarının su depolama kapasitesi 16 litredir. 4 kişilik bir aile, her bir kişinin 2 defa kullandığı varsayılarak, 16 litrelik tuvalet rezervuarı ile ayda tuvalette 3.840 litre su tüketir. Suyu israf eden bu tuvalet rezervuarları mutlaka değiştirilmelidir. Bunun yerine yıkama başına 4 litrelik ultra düşük tuvalet rezervuar ile hem tuvaleti temizlemek hem de su tüketimini ayda 960-1.200 litreye düşürmek, yılda 34.560 litre su tasarruf etmek ve tuvaletlerde su tüketimini %75 azaltmak 10 mümkündür.
➢ Bahçe
Bahçenizde hortum veya fıskiye yerine damlama sulama sistemini kullanırsanız hem daha az su harcamış olursunuz hem de bitkileriniz kökten sulanacağı için daha sağlıklı olur.
Bahçenizi ve çiçeklerinizi sulamak için, günün serin saatlerini seçin. Sabah ve akşam gün batımı daha iyi zamanlardır. Öğle sıcağında sularsanız, buharlaşma sonucu, suyun büyük bölümünü kaybetmiş olursunuz.
Bahçede sulama için önereceğimiz diğer bir sistem ise GRİ SU toplamaktır. Mutfakta banyoda pis olmayan suları biriktirerek kullanmaktır. Bahçe için gri su topluyorsanız bahçeye uyumlu sabunlar ve temizlik ürünleri kullanın.
Çiçeklerinizi sularken kaldırımları değil, sadece çiçekleri sulayacağınız şekilde hareket edin.
Suya fazla ihtiyaç göstermeyen bitkilerin bahçede yetiştirilmesine özen gösterilmelidir.
Yaşadığınız yerin iklimine uygun, yerli bitlilerin ekin. Yerli bitkiler daha az su ve daha az bakım ile büyüyebilirler.
Kaldırım ve yerleri suyla yıkamak yerine çalı süpürgesiyle süpürün.
Kurak zamanlarda bahçenize veya balkonunuza kuşların su içip banyo yapabileceği kaplar koyabilirsiniz.
Normal hortumla aracınızı yıkamayınız/yıkatmayınız. Mutlaka otomatik durdurmalı başlıklı hortumlarla aracınızı yıkatınız. Aracınızı otomatik durdurmalı başlıklı hortumla yıkatırsanız, her seferinde 40 litre suyu tasarruf edersiniz
➢ Yağmur Suyu
Yağmur suyunu biriktirecek büyük su tankları büyük tasarruf sağlayabilir. Yağmur suyu özellikle bahçe sulamak ve araba yıkamak için kullanılabilir.
Bu tür bir su tankı için yeriniz yoksa yağmur veya kar yağdığında kovalara ve leğenlere su biriktirebilirsiniz.
Su kıtlığı çeken mesela Avusturalya gibi ülkelerde, yağmur suyu biriktirilerek evin su tertibatına dâhil edilebilmektedir.
Yağmur Suyu Hasadı
Yağmur suyu hasadı, suyun akmasına ve toprağa emilmesine veya kanalizasyon, akarsu veya nehirlere yönlendirilmesine izin vermekten ziyade yağmurun yeniden kullanılmak üzere toplanması ve depolanmasıdır. Faturalarınızı düşürürken evde su tasarrufu yapmanın en kolay yollarından biridir. İster özel tasarlanmış bir sistemi, ister basit bir yağmur toplama yöntemini tercih edin, yağmur suyunun toplanması akıllı ve sürdürülebilir bir yöntemdir.
Yağmur suyu hasadı, suyun kıt, kirli olduğu veya yalnızca mevsimlik olarak mevcut olduğu yerlerde temiz tatlı su kaynağı sağlamaktadır. Ek olarak, yağmur suyunun toplanması ve depolanması, içme ve evde kullanım için güvenli, temiz su ve ayrıca bahçecilik, hayvancılık veya tarım için daha ucuz bir yol olabilir. Antropologlar, suyu yakalayıp depolayabilmenin, özellikle daha kuru ortamlarda, tarımın gelişmesiyle başladığına inanıyorlar.
Yağmur suyunu depolamak için kullanılan sarnıçlar Neolitik çağlara kadar uzanan dönemlerde bulunmuştur.
En temel yağmur suyu toplama sistemleri, yağmuru toplamanın bir yolunu (bu bir evin çatısı kadar basit olabilir), suyu yönlendirmenin bir yolunu (bir oluk ve akıntı borusu gibi) ve suyu depolamak için bir yeri (örneğin bir varil) içermektedir.
Su için daha fazla potansiyel kullanım sağlayacak başka bir sistem ise su toplama ve depolama işleminin yanı sıra kir ve döküntüleri su kaynağından temizleyecek filtreler içerecektir. Bu sayede, gri su denilen kirli sularında tekrar kullanımı sağlanabilecektir.
Çatılara Yağmur Suyu Toplama Sistemi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yönetmelikle, kuraklık sorununun giderek artması da dikkate alınarak artık 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla "yağmur suyu toplama sistemi" yapılması zorunluluğu getirildi.
Türkiye’de 2021 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle;
2000 m²'nin üzerindeki parsellere yapılacak binalarda yağmur suyu toplama sistemi zorunlu hale geldi
2000 m²’den küçük alanlarda inşa edilecek yapılar içinse belediyelere yağmur suyu toplama sistemini zorunlu kılma yetkisi verildi.
Yağmur Bahçesi Uygulaması
Çevre ve Şehir Bakanlığı tarafından yağmur bahçesi uygulamasıyla ilgili hazırlanan raporda yağmur bahçelerinin avantajları ve kullanımı aşağıdaki gibi özetlenmiştir;
Yağmur suyundan faydalanma konusu, insan yerleşmeleri tarihi içinde yer almakla birlikte, küresel iklim değişikliği nedeniyle günümüzde çok daha önemsenir hale gelmiştir.
Özellikle kentsel altyapı şebekelerinin yağmur suyu kaybına ve taşkın sorununa sebep olmaları gerekçesiyle, “yağmur suyunun yönetimi” ağırlık kazanarak, bu kapsamda;
Kentsel alanlarda hidrolojik fonksiyonların korunması,
Yağmur sularının bekletilerek yeraltı sularına karışması,
Yağmur suyu toplamada ekolojik çözümlerin tercih edilmesi,
amacıyla “Yağmur Bahçeleri” uygulamaya konulmuştur. Özellikle kentlerimizde yaşadığımız iklim değişikliği ve buna bağlı yaşanmaya başlanan kuraklık, yağış rejimi ve miktarındaki değişmeler ve bunun sonucunda oluşan su kaynaklarında azalmaya çözüm oluşturabilecek “doğa-esaslı yaklaşım” yöntemlerinden birisi olan “Yağmur Bahçeleri’nin”, yaşanan bu zorlu süreçte doğal, ekonomik ve sosyal direncimizin artırılmasında küçük ama etkin bir adım olacaktır.
Yağmur suyu, artık dünyanın hiçbir yerinde güvenli ve temiz değil!
Amerika Birleşik Devletlerinde çevre bilimcilerden oluşan bir ekip, kontaminasyon yönergelerine dayanarak, yağmur suyunun artık dünyanın hiçbir yerinde içilmesinin güvenli olmadığını duyurmuştur.
Ekibin yaptığı araştırma, dünyadaki yağmur suyunun polifloroalkil maddeler ve PFAS adı verilen tehlikeli kimyasallar içermesi sebebiyle içilmesinin güvenli olmadığını göstermektedir. Stockholm Üniversitesi'nde on yıldır PFAS üzerinde çalışan araştırmacılar, bu maddelerin tüm atmosfere yayıldığına ve dokunulmamış hiçbir yer bırakmadığına dair kanıt bulmuştur. Ayrıca, PFAS maddesinin gıda ambalajlarında, su geçirmez giysilerde, mobilyalarda, halılarda, tencere ve tavalarda yapışmaz kaplamalarda, yangın söndürücü köpüklerde, elektronik cihazlarda ve bazı şampuanlarda ve kozmetik ürünlerinde kullanıldığı belirtilmektedir.