Ey Selahaddin, Sen Gittin Kudüs Öksüz Kaldı

SİVEREK 22.10.2024 - 14:28, Güncelleme: 22.10.2024 - 14:28
 

Ey Selahaddin, Sen Gittin Kudüs Öksüz Kaldı

Ey Selahaddin, biz bu günlerde gariban kaldık. Bizim de artık göklere bakıp, “Gel!” diye seslendiğimiz bir Selahaddin’imiz yok. Senin huzurunda düşmana bile onurlu bir yaşam sunan adalet terazisi, şimdi Kudüs’ün dört bir yanında kaybolmuş gibi. Senin ardından gelenler, Kudüs’ün o eski ruhunu taşıyorlar mı? O topraklar hala senin adını anarak mı titriyor? Ya da senin yokluğunla, en kutsal olan bile unutulmaya yüz mü tuttu?
Ey Selahaddin! Sen gittin, Kudüs öksüz kaldı. Senin ardında bıraktığın görkemli zaferlerin, gökyüzüne yükselen ezan seslerinin yankıları hâlâ sürerken, senin yokluğunla Kudüs, bir yetim gibi boynu bükük kaldı. Bir zamanlar senin kararlılığınla sarılan kutsal şehir, şimdi sensiz, bir yalnızlık içinde çırpınıyor. Kılıcınla yarattığın adalet, cömertliğinle dağıttığın merhamet, o kadim toprakların üzerinde süzülen bir rüzgâr gibi geçti gitti, ama izleri hâlâ duruyor. Hıttin’deki zaferinin ardından fethedilen her kale, her şehir, senin adını andı. Nasıra’dan Yafa’ya, Aşkelon’dan Kudüs’e kadar her adımın bir diriliş, bir umut olmuştu. Ey Selahaddin, bugün Kudüs sokaklarında seni arayan gözler var. O günlerde korkusuzca surlara dayanan orduların, şehrin savunmasız ruhunu sarmalayan orduların gibi, bugün yine bir kurtarıcı arıyor bu kadim şehir. Selahaddin! Gökler ve yer arasında koca bir deniz gibi genişleyen cömertliğin, düşmanına bile merhamet gösterecek kadar büyük yüreğinle Kudüs’ü fethederken, seninle aynı saflarda olanlar bu erdemin büyüklüğünü hala anlayabiliyor mu? Hristiyanların çığlıklarını işittiğinde kalbine dolan o derin merhamet, savaş meydanlarında akıtılmayan kanlar, düşmana bile sunulan güven dolu bir geleceği getirmişti. Bugün ise o adaletin, o merhametin eksikliği ile Kudüs tekrar mahzun. Ey Selahaddin, biz bu günlerde gariban kaldık. Bizim de artık göklere bakıp, “Gel!” diye seslendiğimiz bir Selahaddin’imiz yok. Senin huzurunda düşmana bile onurlu bir yaşam sunan adalet terazisi, şimdi Kudüs’ün dört bir yanında kaybolmuş gibi. Senin ardından gelenler, Kudüs’ün o eski ruhunu taşıyorlar mı? O topraklar hala senin adını anarak mı titriyor? Ya da senin yokluğunla, en kutsal olan bile unutulmaya yüz mü tuttu? Bugün Kudüs’ün surlarında yankılanan sessiz çığlıklar, tıpkı senin fethin öncesindeki gibi bir kurtarıcı arıyor. Ama senin o saf, soylu ruhunu arayan gözler, ellerine ne yazık ki başka umutlar doluyor. Oysa sen, sadece bir fetih için değil, insanlığın onuru için savaştın. Senin merhamet dolu kalbin, o topraklarda sadece zafer kazanmadı; adaletin, insanlığın ve barışın sembolü oldu. Ey Selahaddin! Bir çığlık gibi yükselen seslerle Kudüs seni bekliyor. Senin bıraktığın izler hâlâ sürüyor, ama senin yokluğun, bizleri gariban bıraktı. Mevlüt Bayraktar / SİVEREK 
Ey Selahaddin, biz bu günlerde gariban kaldık. Bizim de artık göklere bakıp, “Gel!” diye seslendiğimiz bir Selahaddin’imiz yok. Senin huzurunda düşmana bile onurlu bir yaşam sunan adalet terazisi, şimdi Kudüs’ün dört bir yanında kaybolmuş gibi. Senin ardından gelenler, Kudüs’ün o eski ruhunu taşıyorlar mı? O topraklar hala senin adını anarak mı titriyor? Ya da senin yokluğunla, en kutsal olan bile unutulmaya yüz mü tuttu?

Ey Selahaddin! Sen gittin, Kudüs öksüz kaldı. Senin ardında bıraktığın görkemli zaferlerin, gökyüzüne yükselen ezan seslerinin yankıları hâlâ sürerken, senin yokluğunla Kudüs, bir yetim gibi boynu bükük kaldı. Bir zamanlar senin kararlılığınla sarılan kutsal şehir, şimdi sensiz, bir yalnızlık içinde çırpınıyor. Kılıcınla yarattığın adalet, cömertliğinle dağıttığın merhamet, o kadim toprakların üzerinde süzülen bir rüzgâr gibi geçti gitti, ama izleri hâlâ duruyor.

Hıttin’deki zaferinin ardından fethedilen her kale, her şehir, senin adını andı. Nasıra’dan Yafa’ya, Aşkelon’dan Kudüs’e kadar her adımın bir diriliş, bir umut olmuştu. Ey Selahaddin, bugün Kudüs sokaklarında seni arayan gözler var. O günlerde korkusuzca surlara dayanan orduların, şehrin savunmasız ruhunu sarmalayan orduların gibi, bugün yine bir kurtarıcı arıyor bu kadim şehir.

Selahaddin! Gökler ve yer arasında koca bir deniz gibi genişleyen cömertliğin, düşmanına bile merhamet gösterecek kadar büyük yüreğinle Kudüs’ü fethederken, seninle aynı saflarda olanlar bu erdemin büyüklüğünü hala anlayabiliyor mu? Hristiyanların çığlıklarını işittiğinde kalbine dolan o derin merhamet, savaş meydanlarında akıtılmayan kanlar, düşmana bile sunulan güven dolu bir geleceği getirmişti. Bugün ise o adaletin, o merhametin eksikliği ile Kudüs tekrar mahzun.

Ey Selahaddin, biz bu günlerde gariban kaldık. Bizim de artık göklere bakıp, “Gel!” diye seslendiğimiz bir Selahaddin’imiz yok. Senin huzurunda düşmana bile onurlu bir yaşam sunan adalet terazisi, şimdi Kudüs’ün dört bir yanında kaybolmuş gibi. Senin ardından gelenler, Kudüs’ün o eski ruhunu taşıyorlar mı? O topraklar hala senin adını anarak mı titriyor? Ya da senin yokluğunla, en kutsal olan bile unutulmaya yüz mü tuttu?

Bugün Kudüs’ün surlarında yankılanan sessiz çığlıklar, tıpkı senin fethin öncesindeki gibi bir kurtarıcı arıyor. Ama senin o saf, soylu ruhunu arayan gözler, ellerine ne yazık ki başka umutlar doluyor. Oysa sen, sadece bir fetih için değil, insanlığın onuru için savaştın. Senin merhamet dolu kalbin, o topraklarda sadece zafer kazanmadı; adaletin, insanlığın ve barışın sembolü oldu.

Ey Selahaddin! Bir çığlık gibi yükselen seslerle Kudüs seni bekliyor. Senin bıraktığın izler hâlâ sürüyor, ama senin yokluğun, bizleri gariban bıraktı.

Mevlüt Bayraktar / SİVEREK 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habersiverek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.